Tükettiğimiz gıdalarda bulunan bir çok katkı maddesi
kanserojen madde ve DOMUZ
katkısı içeriyor.
Gün geçtikçe daha çok miktarlarda tüketilen bu katkı
maddeleri, beslenmeyle ilgili kalp hastalıkları, allerjik
astım ve ürtiker gibi çeşitli hastalıkların gelişimine yol
açıyor.
İşte kullanmaktan kaçınmanız gereken 10 katkı
maddesi:
Aspartam (sentetik tatlandırıcı) Equal ve
NutraSweet marka tatlandırıcı ve binlerce gıdada
bulunan tatlandırıcılar eleştirilere maruz kalıyor.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından
onaylansa da, birçok araştırmada aspartamın
kanserle ilişkisi olduğu açıklanıyor. Ayrıca FDA'nın
tartışılır aspartam onaylaması meclis
soruşturmasına davetiye çıkarıyor.
Kısmen hidrojene nebati yağ (trans yağlar): Trans
yağ asitleri, sıvı bitki yağlarını hidrojen bulunan bir
ortamda ısıtarak elde ediliyor. Hidrojenleme olarak
bilinen işlem raf ömrünü uzatmak için yapılıyor.
Birçok sağlık uzmanı bu yağların koroner damar
hastalıkları riskini ve kötü kolesterol düzeyini artırdığı
konusunda aynı fikri paylaşıyor. New York City
geçen günlerde restoranlarda suni trans yağ
kullanımını yasakladı.
Sodyum Nitrit: Sodyum nitrit sıklıkla koruyucu
madde olarak kullanılıyor. Yediğimiz bazı etler bu
maddeyle korunuyor. Sodyum nitrit kanser riskini
artırıyor, çünkü nitrit kızartma tavasında ya da
midemizde asitli ortamla karşılaşınca kanserojen
bileşime dönüşüyor.
Suni Renklendiriciler: Birçok suni renklendirici
içeren gıdaların üretiminde sentetik boya kullanılıyor.
Yıllarca FDA, fırınlanmış yiyecekler, meşrubatlar ve
şekerlemelere sertifika verirken birçok boyanın da
kullanımını yasakladı. Halen bazı sağlık grupları
onaylanmış boyalar Mavi 1 ve 2, Kırmızı 3 ve Sarı
6'nın kanser riskine yol açtığını iddia ediyor.
Olestra: Yağsız patates cipslerinden bulunan katkı
maddesi olestra, daha çok Olean markası ile
biliniyor. FDA tarafından onaylanmış olmasına
rağmen, yıllardır üzerlerindeki "Bu gıda olestra
içermektedir" uyarı etiketiyle gıdalarda bu madde
kullanılıyor. Olestra temel vitaminlerin emilimini
engellediği gibi karın ağrısına ve mide-bağırsak
sorunlarına yol açabiliyor.
Stevia: Doğal tatlandırıcı yerine geçen Stevia,
FDA'nın yasaklanmış katkı maddeleri listesinden
çıkarıldı. Halen diyet bütünleyicisi olarak kullanılan
Stevia'nın gıda katkı maddesi olarak kullanımına izin
verilmiyor. Dünya Sağlık Örgütü, kanserojen
olmadığını buldu, fakat daha fazla araştırma
yapılması gerektiğini belirtti.
Sakarin: En eski suni tatlandırıcı olarak bilinen
sakarin birçok diet ürününde ve sodalarda
bulunuyor. İlk kez 1907 yılında Amerika Tarım
Departmanı (USDA) tarafından yapılan araştırmayla
sağlık riski olduğu bulunan sakarinin, bu tarihten
sonra kanserle ilişkisi olduğunu gösteren çok sayıda
araştırma yapıldı. 1977 yılında FDA tarafından
kullanımı yasaklanan sakarinin halen kanserojen
olma olasılığı üzerinde duruluyor.
Sülfitler: Kesilen meyve ve sebzelerin kararmaması
için kullanılan bir kimyasal. Önce güvenilir olduğu
düşünülen sülfitin daha sonra ölümcül alerjik
reaksiyonlara neden olduğu bulundu. 1980'lerde
Meclis çiğ sebze ve meyvelerde sülfit kullanımını
yasaklaması için FDA'yı zorladı. FDA bundan beri
sülfit yasağını genişleterek katkı maddesi olarak da
kullanımını yasakladı.
BHA & BHT: Gıdalarda otooksidasyon oranını
düşüren iki kimyasal BHA (butylated hidroxyanisole
E320) ve BHT (butylated hidroxytoluene E321),
gıdalarda renk, koku ve tat değişikliğini önlüyor.
Antimikrobiyal, antioksidan özellikleri ve besinlerdeki
E vitaminini koruma özellikleri nedeniyle kullanılıyor.
Bazı araştırmalar, BHA'nın kanserojen olabileceğini
gösteriyor.
Bone Phosphate (E542): Hayvan kemiklerinden
üretilir. Topaklanmayı engelleyici ajan, emülgatör ve
gıda takviyelerinde fosfor kaynağı olarak kullanılır.
Esas kullanımı bununla birlikte kozmetiktir. (diş
macunu gibi). Ürün hayvan kemiklerinden yapılır,
domuz ve sığır gibi. Müslümanlar, Yahudiler
vejetaryanlar ve Hindular
sakınmalıdır